16 Ekim 2010 Cumartesi

Hardcore Aşk Böcükleri

birkaç hafta önce "aşk tanımlayıcıları, aşkı tanımlayıp bırakır herkese tek tek sevgili bulamayacklarına göre;imkansız aşk, aşk tanımı dışındaki bir başka aşktır" şeklinde bir tanımlama yapmıştım.meğerse imkansız aşka gebe ne bünyeler varmış.şöyle ki hoşlanılan taraf işi ne kadar zora sokarsa cidden renk hoşlanan için siyahtan beyaza dönüyor.sahip olmaya yönelik isteyiş katlanarak artıyor :





-sana karşı içimde tarif edilemez bir duygu var tatlım, seni seviyorum ama senden kaçmak uzaklaşmak da istiyorum.keşke bunu başarabilsem ama yapamıyorum...
-hımm...belki beni saplantı haline getirmiş olabilirsin...şöyle düşün, diyelim ki yattık...sonrasında beni yine sevecek misin?önemli olan bu aslında...
-elbette seveceğim valla söylemesi ayıp sana karşı içimde hiç cinsel hissiyat yok...başka duygularla seviyorum seni...seni düşünce çiçek böcek geliyor aklıma,sikimi bile unutuyorum, varlığı bir anda hayal olup sadece tuvalete gidince var olduğu aklıma gelen bir obje...böyle saf duygularla seviyorum seni...
-çok ilginçmiş cidden...yani cinselliği bi kenara itmen oldukça tuhaf...
-her erkek kendine benzeyen kadın ister aslında, kendi gibi konuşan,kendi gibi düşünen...duygularının esiri olmayan düşünen bir kadın...
-anladım şu zeki kadın muhabbeti.ama ben zeki kadınların öldürüldüğüne çok tanık oldum...
-cidden mi hangi katil yapmış bunu?
-o mana da değil salak...yani başlangıçta büyük bir ihtirasla başlayıp sonradan sıradanlığa dönüşen tutkulu aşklardan bahsediyorum ve genelde gemiyi ilk terk eden taraf erkek oluyor.ehhh kadında sik gibi gemide farelerle yarenlik etmeye başlıyor...
-hayır...beni anlamadın galiba...
-yok aslında seni çok iyi anladım ben.şöyle anlatayım.mesela seni seviyorum diyen bir karakter ertesi gün "bebeğim ağzıma oturur musun amını dillemek istiyorum" diyebiliyor.yani kelimelerin geçiş üstünlüğü arasında bağlantı olmadan seçilen yol biraz tehlikeli gibi...
-ikinci gün mü diyor bunu?
-evet aynen ikinci gün...
-ben onun ta...
-tamam koyda böyle bir realitede var yani.aşk ile seks arasında çizgi yok diyenler artmaya başladı gibi...bilemiyorum saçmalık sanırım...
-da ayrı olacak tatlım..
-anlamadım?
-ahah şaka yaptım yahu!!!
-delisin...
-evet sana deliyim...gelsene biraz yaklaşsana bana...saçlarını koklamak istiyorum...
-tamam geldim kokla bakalım...
-deli oluyorum sana...neden acaba...
-bilmem fazla güzel değilim aslında belki de aynı dili konuştuğumuz için olabilir...
-evet bence de aynı dil...bunun bir başka açıklaması olamaz kanısındayım...
-seviş benimle...
-ciddi misin?
-evet...
-ölürüm ben sana ya...ver bakalım bir dudak...
-dur!!!
-ne oldu hata mı yaptım...
-bilmem...sadece merak ettim...acaba sevişmeye başlasak bu bir adım daha öteye gider mi diye...
-nasıl yani?
-soluğu yatakta alır mıyız diye dedim canım...
-bilmem!
-ilginç çünkü az önce sevince sikim bile kalkmıyor diyordun.biraz ikilemdesin sanırım...
-ama sen de beni hep zayıf noktalarımda avlıyorsun...
-hayır avlama filan değil bu sadece duygularının gittiği yönü merak ediyorum ben...
-hangi yönmüş bu...
-şu anda seninkiler güney yönünde..
-ahahha!!sen kesinlikle delisin...
-evet biraz var gibi...
-sence biz de imkansız bir aşkın tarafı mı olacağız?
-bunu siktiğimin aşk tanımlayıcılarına sormak lazım...
-nerde onlar?
-her yerdeler ve bir boka yaramıyorlar.sadece işleri akıl karıştırmak...
-ne yapmalıyız...
-hiçbişey yapmayalım bence...sormayalım,düşünmeyelim,hatta yaşamayalım bile...yaşanmamışlıklar bile öyle bir patlama anına denk gelsin ki sadece sıkıca kenetlendiğimizde bir anda birbirimize bakan 2 çift göz olalım...sadece göz....
-evet...olalım ya.ne güzel olur...
-evet.......................

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder