27 Temmuz 2010 Salı

Kapı Kırdıran Çok Çılgın Aşk:Gerdek Şükelası



Hayır Hasenat Linki:
>>> http://www.youtube.com/watch?v=XQKsiHrWmDo YOUTUBE Sayfasından da izleyebilirsiniz. Youtube de mi yok. Hemen sizi blog dışına alalım ozman, taam sinirlenmiyoruz...

Hikaye:
Birman külot, yastık örtüsü, leğen örtüsü, yorgan yüzü, fiskos masası örtüsü, yumurta kıracağı, terlik giyme makinası, güvertür, havlu kenarı, karyola takımı, oda takımı, vitrin örtüsü, yağdanlık, dantel perde, delik işi örtü, ajordan tanga, kibritlik, koltuk kılıfı, kanepe, tuvalet ve işlenmiş taharet bezi bir gelinin yeri gelir namusundan öteye geçer.

Lezyonlar:
Çeyiz tam değilse hayatta vermeyiz verene de kötü gözle bakarız ki bu kadınsı bir dışavurumdur.

Beklenmeyen Durumda...? :
Evlilik arafesinde olan erkekler açısından bu didaktik video ile toplumun kanayan bir yarasına parmak basmak istedük. Seks her zaman olur ancak eksik çeyiz engeli kanayan yarayı daha da kanatır.

Yandan Yandan Etki:
Hey sen! Benim için kapıları kırar mısın?

20 Temmuz 2010 Salı

Gözlerin Yeter, Nihâvend, Güfte/Beste: Osman Babuşçu


Şu felek yüzüme gülmeyiversin
Hergün başka gülen gözlerin yeter
Bahtıma bir güneş doğmayıversin
Gönlümün ışığı sözlerin yeter

Rüzgarlı yağmurlu boralı selli
Gönlüme aramam başka teselli
Şiirli türkülü şarkı gazelli
Gönlümün nakışı sözlerin yeter

Beklemem artık ben gülecek bahtım
Peşinden koştum da yine bıraktım
Neyleyim vefasız tac ile tahtı
Başımı koyduğum dizlerin yeter

19 Temmuz 2010 Pazartesi

François Sagat'a Mazbatalı Özüne Dön İhtarnamesi(Noter Kaşeli)


Her kadının en kötü kabusudur sevdiği adamın ibne çıkması. Ancak ben Sagat'ımı ayyuka çıkan global şöhretine rağmen pek bir seviyorum. Esmer olsun iki gram fazla olsun hesabı adam esmer, bi de dövmesi tam kafatasında. Çok ilginç bi adam! Kutup tamalı son hardcore filmini sırf Sagat'ın hatrına izlesem de açıkça burdan kendisine sesleniyorum:

Özüne dön Sagat, Sen ne kadar kendini hor kullananan bi teneke gibi davransan da bu hor halinle kabülümüzsün. Nedendir bilinmez onca erkek arasında seni seçtik, hatta sevgide seni seçtik.

Gerçi bu ihtarme yerine tebliğ edilecek mi bilinmez ama en azından toplum katında yerleşik bi kurala karşı gelmiş olduk! Sagat'ı arzula"yarak" 'Siken yaranır'ı bi kanara bırakıp, sikilen yaranır' söylemini an itibarı ile ortaya atmış bulunuyoruz.

Sagat!!! Rahat dur, akıllı ol, akıllı olacaksın, yoksa bu ihtarnemenin tebliğ şerhini alarak noterden sana 2. bir ihtarname daha keşide ederek dava bilem açaruk ruhun duymaz! Adam ol lan 2 dakika. Şişş.... ses yok bunda. Bırak yavrum o topu ayağının altına alacak başka bişey bulamadın mı?

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Ebe Seviyesine Yükselemeyen Ara Sıçanın Dramı

Hayata dair çok fazla lanet olası yaşanmışlıklar vardır, bunlar maalesef gece yatınca yatakta debelenirken kişinin aklına birden geliverir. Öncelikle kafanın üzerinde yanan bi ampül şeklinde belirse de uykusuz geçecek günlerin habercisi olabilir.

İyi bi işin olabilir, toplumda gıpta edilen bi yaratıksın belki de hatta güzelsin ne bilim yakışıklısındır da, ben onu bilemem. Ancak kendi vicdani hesabında sürekli atmaya çalıştığın goller bi şekilde direkten dönüyorsa; çevren için cevher olsan da kendi nazarında yeni sıçılmış dumanı üzerinde bi bok bile olmayabilirsin.

Bu nedenle gardını en yüksek seviyeye çıkarıp, mürafaa durumunda bile horoz kesilen bir canlı gibi görünsen de bi yerde delik var demektir. Hayatta ebe olamayıp, hep arasıçanı kalmak da böyle bir histir. Mutlu değilsindir bir kere. Para ve mevki ile mutlu olabilen onca küçük yaratığa imrenirsin çoğu zaman ki bunlar seni mutlu etmez. Mükemmeliyetçi yanını bi yana bırakıp tarım toplumunun insanının yaşamına yaklaşan bi dozda hayatını düzenlersen, belki benim gibi sen de ebe olma yönünde müspet bir adım atabilirsin. Elim sende. Ebe......

3. Şahıs Nezdinde Avucunu Yalayan Erkek Profili

L.A.'da özellikle Kaliforniya'nın en tanım dışı sote yerlerinde dolaştım tek tek soru sorma imkanım olanlara sordum zira aralarına katılma tehlikesine binaen özellikle uzaktan kumandalı sorular tevcih ettim.

Netice şunu gösteriyor ki, iki lezbiyen kadın kesinlikle arasına erkek almak istemiyor. Eeee, o zaman erkeklerde fetiş haline gelen, sevişen iki kadına katılma merakı ne olacak daha doğrusu 3. olma fetişi.

"İyi de bu kadınlar o kadar mal değil, canı erkek istese erkekle sevişir; seni arasına niye alsın" şeklinde bi mental durum da geliştirilebilir. Seks medeniyetinin beşiği USA'da durumlar şimdilik böyle, kadınlara katılmak isteyen er gişiler şimdilik porno filmlerde birbirleri ile seviştirilen elemanları izlemekle yetinmek zorunda. Dabi çok parası olup da eleman tutup yapay bi atmosferde sevişmek isteyen varsa ben bişey diyemem bu olay beni de aşar...

16 Temmuz 2010 Cuma

Ben Şarabımı Kadehimden İçerim

Şarap içmenin farklı tekniklerine dair bi kitap görmüştüm daha doğrusu yıl yıl, fasikül fasikül basılmış bi almanak. Taş ve cam kadehlerin, porselen sürahilerin tavsiye edildiği bu başucu kitapta ağızdan ağıza şarap içme yer almıyordu. Demek ki ne kadar hacimli olursa olsun, haşmetine kanmamak gerek. Bi nevi "Size" "İşlev" mukayesesi gibi yani. O kitabı artık görmek istemiyorum.

Gerçi bu da ne la? Ağızdan şarap içmek ne ki, 40 sene önce biz Sezgin Burak'ın edebi eseri Tarkan'ı filmleştirerek kafatasından şarap içtik diyebilirsiniz ki; dersen de bu beni bağlamaz. Kendimi bağlatmam ayrı konu da zira etten arınmış bi kafatasında şarap içmek pek hijyenik olmayabilir. Ben uslu bir kızım ve şarabımı kadehimde içerim. Bitti.

Fonetik

Aslında salt fonetik bi değere indirgenemez Yıldırım Önal'ın değeri Agalar! Ama cidden sesi çok acayip çok kavisli. Bu adamda sesin, ardarda patlayan bi tokat gibi de olduğunu gördüm durgun bi denizin sahile vuran dalga gibi olanını da. Ama bu adam çok büyük. Sesini konuşturması yanında tiyatro ve sinemada da zirveye çıkmış bi isim.

Zaten buraya kadar olanlar bilinen şeyler önemli olanlar bilinmeyenler. Nejat Saydam Filmi, Şehvet Kurbanı'nı izledim ya hani, filmde veznedar Cahit'i canlandıran Önal'ı gördüm ya, işte o güne lanet ediyorum! Kendini, çevresini ve herşeyini aşama aşama kaybeden bi adamı canlandıran usta tarafımdan unutulmuş değil. Ölülere aşık olmak günah mıdır? Ancak benim gibi ölümü sadece yer değiştirme olarak gören biri için değildir elbet. Ben bu adama aşığım. Tıpkı ustaların ustası en büyüklerden Ö. Lütfi Akad'ın Anneler ve Kızları filminde Fatma'ya can veren Yıldız Kenter'e aşık olduğum gibi. Fatma, sen benim psikolojimi bozmayı başardın ya ne diim, helal olsun!

Aşk Temayül'üm ( Ciddi Mod)

Nadiren girdiğim ciddi bi modda aşk kelimesinin altını ve üstünü doldurmak geldi içimden... Kalp atışları, heyecan, vezgeçişler ve kaybetmeye yönelik gönüllü kabullenişleri içinde barındıran karmaşık bi ruh hali aşk. Altında heyecan varsa çabuk sönen ama heyecan yoksa bazen alışmaya doğru giden rütin kelimeler yumağı belki de... Hani aşk zamanla alışmaya dönüşürmüş ya o nedenden bu sebebe doğru. Sabah uyanılan her yeni güne yeni bir aşk umudu ile uyanmanın karı belki de insanı oyalamanın bir götürüsü yani ortada ne kar ne zarar durumu var. Aşk aslında var ama görmek istemeyene... Aşkı cidden isteyene sadece hayal kırıklığı aşk. Yoruldum cidden aşkı tanımlamak bile bu kadar yorucuysa içinde yaşamak daha da tahrip edici olmalı. Bir de cinsiyet numayişleri var. Feminen ve masculen ayrımlar. Ama mantıklı. Basta'nın dediği gibi: Erkek az ama sık sever, kadın ise çok ama bir kez sever'mişşşşş....

Ve..... Tanrı Kadını Yarattı(Et Dieu... créa la femme - And God Created -1956)


Negzel negzel :) Roger Vadim Kültü "Et Dieu... créa la femme - And God Created" sevgili maralımız tarafından yeniden yorumlanmış. Anlamayan olur belki diye de maralımızın koluna kocaman "Ceylan" maslahatı işlenmiş. Sivarowskka taşlar yerine muşambadan bozma taşlar kullanılsa da biz maralımızı çok seviyok. Yok o değil de şöyle insanın canı öpüşmek,sevişmek ister ya hani sorgusuzca o anlarda ne olacak o öpülen zavallının hali? Olsun olsun :) Suratında bi kaç delik açılmış çok mu?
'nin yeniden yorumunu öpüyer ya bu herşeye değer?

Ruhların Kaçışı Üzerine Bir Aldatma Kritiği

-Hadi Ruhların kaçışını izleyelim Murtaza! -Maç var gülüm, hele bi onu izleyelim; zate ruhlar yerinde, kaçmaz merak etme. -Hadi yemeğe gidelim o zaman! -Bidanem, maç dedim maç! Bitsin gideriz canguşum… -Sen çok kilo aldın Murtaza, baksana artık koltuğuna sığmıyorsun. -Çok değil 25 kilo felan, iyi de sen gendüne bi baksana yav, 50 kilo ya varsın ya yoksun. Kadın kısmı etli butlu olur. Kapılardan sığmayanı daha makbüldür. Maşallah bizim kapıdan senin gibi 5 denesi geçer. -Ben Safiye’ye ip eğirmeye gidiyorum.(Yalan söyler)
2,5 Saat Sonra:
-Güzel bi gece yaşattın bana, çok da keyif verdin.
-İyi de bunlar karşılıklı Abdi!
-Kocan buraya geldiğini biliyor mu? Murtaza kıskanç adamdır.
-O maçıyla meşgul şu an!
-Briçe ne dersin, yatak sonrası severdin sen?
-Yatak sonrası artık tek eğlencem 150 kiloya yaklaşan bi adamı seyretmek…
-Cidden durum betermiş. Gel bakim, sarıl bana bebeğim. Murtaza çok üzmüş seni… Canımmm…. Tatlım…
-Senin de göbeğin var!
-Göbeksiz erkek mi olurmuş? Göbeksiz adam arıyorsan, oğlanlara takıl taş gibiler. -Nerden biliyorsun oğlanları? -Heryerde varlar ki! -Yeme beni, yine mi başladın? -Ara da farklı meyveleri tatmak iyidir canım benden sana tavsiye. Neden Safiye’yi keşfetmiyorsun? -Bilmem içimden gelmiyor sanırım. -Kalkalım mı? -Olur yarın zaten erken kalkmak gerek, yığınla final kağıdı var okunması gereken. Bi doç.’luğum gelsin o kuşu kalkmaz Prof.u fena sikerticem… -Yaparsın sen. Bu arada ikinciye ne dersin? -Tamam, bi duş alayım geliyorum hemen. -Sen de bi şekilde tahrik olmaya çalış bu kez önsevişme olmayacak!

15 Temmuz 2010 Perşembe

Ben Seni Bildim Ama Madonna Nerde Abi?

Justify My Love'da bir kamyon glamour ibnenin yanında parlayan bu masculen yaratık, Madonna'nın yatağından çok şey öğrendi. Gerçi post-martol dönem sonrası "yiğidin malı meydandadır goçum" misali pek giyinme yanlısı olmasa da burdaki gibi nadiren giyindiği anları da gördük. Sayın Ward, biz sizi sevdik ama o memnu meyveden biraz da biz koklayalım yahu! Aşiftelere elletmekten usanmadınız mı?

Cu.29 ve Karşıkonulmaz Dışavurum Etkisi

Bunun adı Cu.29. Bedenin dışarıya vurulması anlamına gelen "vurumculuğun" hepsi, dışın ise "d"si mevcut bu "cu" da. Vücudun filizlenen ve bir çiçek gibi açışını simgeleyen bu akım ile Tony Ward arasındaki ilişiği de siz kurunuz ki, EQ düzeyinizi belirleyelim.

Her Göbek Altına Bir "G" Noktası


"G" Noktası var ya da yok, bana ne? Aslında bence var :) Yani öyle hissediyorum. Gucci'nin Türkiye'de yayınlanma şansı bulamayan sıradışı reklamının afişini buyrun alın. Gözlere sokulası ıslak "G"nin sizi doyurmasına karşı koymayın!

Alexander McQueen Spring/Summer 2010 Shoes (Ayak Fetişizminde Beygir Gücü)










Acaba ayak fetişleri bu duruma ne der diye düşünmek de kar etmiyor. Lady Gaga'lı sansasyonel tanıtım sonrası, ayak ve sivri topuk fetişizmine başka bi boyut getiren bu işkence cenderesi ayakkabıları giyen bayanları yalamak sorun olabilir. Zira bir tekme darbesinin bir beygir darbesine eşdeğer olduğundan şüphe yok! Olsun, o riski alınız ve yalayınız efendim. Baksanıza ayaklara mis gibi :)

George A. Romero


Zombilerin babası George A. Romero candır. Aslanıma ya. İçimden yanaklarını ısırmak geldi. :D

Kris İzak Abi, Sen Şukela Bi Canlısın!


7 işte çalıştı tutunamadı. Ama şarkıları tutundu. Şaka be şaka 7 işe ömür mü yeter ama 3 iş filan vardır belki. Chris İsaak azimle sıçmanın önemli örneklerinden...

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Marlene Dietrich ve Wikipedi Araklama Hikayesi


Maria Magdalena Dietrich'
bilinen adıyla Marlene Dietrich (27 Aralık 1901, Berlin - 6 Mayıs 1992, Paris), Alman asıllı sinema oyuncusu ve şarkıcıdır.

Uzun kariyerine kabare şarkıcısı olarak başlayan Dietrich, 1920lerde Berlin'de film endüstrisine adım atarak 1930larda Hollywoodda parlamıştır. II.Dünya Savaşı sırasında askerlere moral destek için cephelerde şarkı da söyleyen Dietrich, 50 ve 60larda yükselen bir kariyeri olmuş, zamanının en önemli ikonlarından biri haline gelmiştir.

Oskar adayı olan Dietrich, Amerikan Film Enstitüsü'nün listesine göre gelmiş geçmiş en önemli 9. kadın oyuncudur.